الإنجليزية - التركية
تعريف judgment of an object's worth, appraisal; opinion, judgement في الإنجليزية التركية القاموس.
- estimate
- {f} tahmin etmek
- estimate
- {f} kestirmek
- estimate
- {i} tahmin
Şehirlerde ev sahipleri tarafından kullanılan suyun tahminen %20'si onların çimleri için kullanılır.
-An estimated 20% of the water used by homeowners in cities is used for their grass.
Geçen yıl çelik üretiminin 100 milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir.
-Steel production is estimated to have reached 100 million tons last year.
- estimate
- {i} hesap
İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.
-Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun.
- estimate
- {i} takdir
- estimate
- değer biçme
- estimate
- rey
- estimate
- paha biçmek
- estimate
- oranlamak
- estimate
- hesapla
İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.
-Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun.
- estimate
- işi kabul etme
- estimate
- değer biçmek
- estimate
- değerlendirmek
- estimate
- teklif
- estimate
- {i} hüküm
- estimate
- {i} tahmin, kestirme
- estimate
- (Tıp) Ölçmek, tayin etmek, hesaplamak
- estimate
- (isim) tahmin, takdir, değerlendirme, hesap, ölçüm, hüküm
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف judgment of an object's worth, appraisal; opinion, judgement في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} estimate
judgment of an object's worth, appraisal; opinion, judgement
الواصلة
judg·ment of an object's worth, appraisal; opinion, judge·mentالنطق
Resimler
السابق
المفضلات