He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
In Japan, there is no lake bigger than Lake Biwa.
- Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
- Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
He is an American, but as he was born and brought up in Japan, he can speak Japanese quite fluently.
- O bir Amerikalı, ama o Japonya'da doğmuş ve büyümüş olduğu için, oldukça akıcı bir şekilde Japonca konuşabiliyor.