Yılın son güzel günlerinin keyfini çıkartıyoruz.
- Wir genießen die letzten schönen Tage in diesem Jahr.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- Sie wird mindestens zwei Jahre brauchen, um für diesen Posten qualifiziert zu sein.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
O, altmış yaşında ve beş yıldır dul.
- Sie ist sechzig Jahre und seit fünf Jahren verwitwet.
Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.
- Letztes Jahr habe ich eine Weltreise gemacht, dieses Jahr fahre ich mal woanders hin.
Seneler nereye kayboldular ?
- Wo sind die Jahre geblieben?
Tekstil endüstrisi serbest rekabet pazarına önümüzdeki yıllarda uyum sağlayacaktır.
- Die Textilindustrie wird sich in den nächsten Jahren an einen Markt des freien Wettbewerbs anpassen.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
- Visitors to that town increase in number year by year.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.
It is not rare at all to live over ninety years.
- Es ist überhaupt nicht selten, länger als neunzig Jahre zu leben.
It's quite difficult to master French in 2 or 3 years.
- Es ist ziemlich schwierig, Französisch nach 2, 3 Jahren zu beherrschen.
I put on a little weight last year.
- Vergangenes Jahr habe ich ein wenig zugenommen.
I came to Japan last year.
- Ich kam vergangenes Jahr nach Japan.