istilalar

listen to the pronunciation of istilalar
التركية - التركية

تعريف istilalar في التركية التركية القاموس.

istila
Bir ülkeyi silâh gücüyle ele geçirme
istila
Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme: "İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi."- H. E. Adıvar
istila
Yayılma, kaplama, sarma, bürüme
istilâ
(Osmanlı Dönemi) kaplama, yayılma, ele geçirme
İSTİLA
(Osmanlı Dönemi) Meydanın sonuna erişmek
İSTİLA
(Osmanlı Dönemi) (Vely. den) Kaplamak, yayılmak
İSTİLA
(Hukuk) Basma, bürüme, salgın, kaplama
İSTİLA
(Osmanlı Dönemi) Ele geçirmek. İşgal etmek
İSTİLA
(Osmanlı Dönemi) Basmak. Galebe etmek
التركية - الإنجليزية

تعريف istilalar في التركية الإنجليزية القاموس.

istila
invasion

One withstands the invasion of armies; one does not withstand the invasion of ideas. - Orduların istilasına karşı konulabilir, fikirlerin istilasına karşı konulamaz.

This book deals with the invasion of the Romans. - Bu kitap Romalıların istilası ile ilgilenir.

istila
{i} incursion
istila
infestation
istila
invade

Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him. - İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.

In 1950, North Korea invaded South Korea. - 1950'de Kuzey Kore Güney Kore'yi istila etti.

istila
(Gıda) infection
istila
influx
istila
plague
istila
pervades
istila
spread, covering, overwhelming
istila
invasion, occupation; infestation, plague
istila
irruption
istila
spreading over
istila
invasion, occupation
istila
pervasiveness