The plane made a perfect landing.
 - Uçak mükemmel bir iniş yaptı.
The airplane made a safe landing.
 - Uçak güvenli bir iniş yaptı.
A baby was flung out of its mother's arms when a plane hit severe turbulence while commencing its descent prior to landing.
 - Bir bebek iniş öncesinde inişe başlarken bir uçak şiddetli türbülansa çarptığında bir bebek annesinin kollarına atıldı.
Ladies and gentlemen, we are about to begin our descent.
 - Bayanlar ve baylar yakında inişimize başlamak üzereyiz.
Mary understands Tom's ups and downs.
 - Mary, Tom'un iniş ve çıkışlarını anlar.
In life there are ups and downs.
 - İnişler ve çıkışlar vardır hayatta.
The exchange rate of the dollar versus the euro has declined.
 - Doların Avroya karşı kuru inişe geçti.
The plane made a forced landing.
 - Uçak zorunlu iniş yaptı.