inflamed and painful

listen to the pronunciation of inflamed and painful
الإنجليزية - التركية

تعريف inflamed and painful في الإنجليزية التركية القاموس.

angry
öfkeli

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı. - The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

Öfkeli isen tartışma ve tok isen yemek yeme. - Don't argue when you are angry and don't eat when you are full.

angry
{s} kızmış

Tom geç kaldığı için kendine kızmıştı. - Tom was angry with himself for being late.

Yumiko biraz kızmıştı. - Yumiko was a little angry.

angry
kızgın

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu. - Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

angry
sinirli

Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi. - Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.

Nadiren kızgın ya da sinirli olur. - He seldom gets angry or irritated.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
الإنجليزية - الإنجليزية
angry
inflamed and painful

    الواصلة

    in·flamed and pain·ful

    التركية النطق

    înfleymd ınd peynfıl

    النطق

    /ənˈflāmd ənd ˈpānfəl/ /ɪnˈfleɪmd ənd ˈpeɪnfəl/
المفضلات