Uygun bir şekilde göremiyor musun?
- Are you unable to see properly?
Uygun bir şekilde nasıl Fransızca konuşulduğunu bilmiyorum.
- I don't know how to speak French properly.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Are you brushing your teeth properly?
Düzgün bir şekilde yapılan işleri severim.
- I like things done properly.
Söyleyeceklerimi düzgün bir şekilde dinle.
- Properly listen to what I'm going to say.
Kapıyı uygun şekilde kapatamıyorum.
- I can't get the door to shut properly.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.