Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
- The Indians had difficulty finding food.
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
- The Indians gave the settlers food.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Birkaç kızılderili Japonya'da yaşıyor.
- Few Indians live in Japan.
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
- They wanted to live in peace with the Indians.