الإنجليزية - التركية
تعريف in the past في الإنجليزية التركية القاموس.
- evvelden
- maziye
- geçmişte
Bunun hepsi geçmişte.
-That's all in the past.
Geçmişte her şey daha iyiydi.
-Everything was better in the past.
- bygone
- geçmiş şey
- bygone
- eski
Eski defterleri kapatmaya hazırım.
-I'm willing to let bygones be bygones.
- bygone
- geçmiş
Bırak geçmişte kalsın.
-Let's let bygones be bygones.
Kimse geçmiş dönemi geri getiremez.
-No one can bring back a bygone era.
- bygone
- modası geçmiş
- bygone
- Olan oldu
- bygone
- Geçmişi unutalım
- bygone
- geçmiş olan şey
- bygone
- {i} mazi
- bygone
- {s} geçmişte kalan
- bygone
- Geçmişe mazi derler
- bygone
- geçmişte olmuş
- bygone
- antika
- bygone
- {s} geçmiş, eski. i., çoğ. geçmiş şey
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in the past في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bygone
- in days gone by, in times gone by, once upon a time
in the past
التركية النطق
în dhi pästالنطق
/ən ᴛʜē ˈpast/ /ɪn ðiː ˈpæst/
Resimler
فيديوهات
... So you've said in the past that you'd like to turn ABG ...
... the way your GPS roots you around to make sure that you drive past certain billboards. ...
السابق
المفضلات