الإنجليزية - التركية
تعريف in gleichem maße في الإنجليزية التركية القاموس.
- equally
- eşit olarak
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
-You have to share the cake equally.
Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.
-With Esperanto you can communicate equally with people from other countries.
- equally
- eşit ölçüde
Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir.
-Mirabelles are equally delicious in a compote.
Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir.
-Every language is equally precious and valuable to its speakers.
- equally
- aynı derecede
Her ikisi de aynı derecede makul.
-Both are equally plausible.
Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular.
-They made equally tough demands.
- equally
- eşit bir biçimde
- equally
- aynı derecede/eşit olarak
- equally
- müsavi olarak
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف in gleichem maße في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- equally
- to the same extent
in gleichem maße
Resimler
السابق
المفضلات