Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.
- I took him out to dinner in return for his help.
Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
- I bought him a drink in return for his help.
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
- What do I have to do in return?
Tom karşılık olarak ne bekliyor?
- What does Tom expect in return?