in-the-direction-of

listen to the pronunciation of in-the-direction-of
الإنجليزية - التركية

تعريف in-the-direction-of في الإنجليزية التركية القاموس.

along
boyunca

Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm. - I saw her walking along the kerb.

Otobüs engebeli yol boyunca giderken takırdadı. - The bus rattled as it drove along the bumpy road.

along
yanına

Kamerayı yanına almayı unutma. - Don't forget to take along the camera.

along
ileriye
along
beraberine
along
yanısıra
along
süresince
along
orada
along
buraya

Tom'u kim buraya davet etti? - Who invited Tom along?

Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin. Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme! - I'll bring my dog along, so you can meet him. What?! Don't you dare bring that animal here!

along
kıyısında
along
(Ticaret) alonj
along
orada/oraya
along
birlikte

Eğer istiyorsan bizimle birlikte gelebilirsin. - Come along with us if you like.

Tom ve Mary çok tartışırlar ama yine de birlikte oldukça iyi geçinirler. - Tom and Mary argue a lot, but they still get along quite well together.

along
yanında

Arkadaşını yanında getir. - Bring along your friend.

Tom'a Mary'yi yanında getirmesini söyle. - Tell Tom to bring Mary along.

along
alongshore kıyı boyunca
along
bordasına
along
yanı sıra

Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir. - Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.

along
ileri
الإنجليزية - الإنجليزية
{e} along
towards the point toward which something faces or moves
in-the-direction-of

    فيديوهات

    ... before exams point in the direction of what might be called mental steroids.  And as ...
    ... not retaining bloated Cold War era stockpiles, but rather we're moving in the direction of ...
المفضلات