تعريف in-general في الإنجليزية التركية القاموس.
- genel olarak
Genel olarak, kurtlar insanlara saldırmazlar.
- In general, wolves do not attack people.
Amerikalılar, genel olarak, giyinip süslenmeyi sevmezler.
- Americans, in general, don't like to dress up.
- generally
- genelde
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
- Generally speaking, the climate in England is mild.
O teori genelde kabul edilmez.
- That theory isn't generally accepted.
- generally
- genellikle
Ben genellikle okula yürürüm.
- I generally walk to school.
Kore yemekleri genellikle sıcaktır.
- Korean food is generally very hot.
- in general
- genelde
Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.
- Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations.
Bence bu çok tehlikeli ve genelde kötü bir fikir.
- I think this is very dangerous, and in general, a bad idea.
- generally
- genel olarak
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.
- Generally speaking, Americans like coffee.
- in general
- genellikle
İnsanlar genellikle yeni yasaya karşı.
- People in general are against the new law.
Genellikle çok hızlı süreriz.
- In general, we drive too fast.
- generally
- ana hatlarıyla
- generally
- alelumum
- generally
- çoğunluk tarafından
- generally
- ekseriya
- generally
- z. genellikle
- in general
- (Kanun) umumi olarak
- generally
- ayrıntısız
- generally
- çoğunlukla
