The people were in a line to get the signature of the president.
- İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.
May I have a signature?
- Ben bir imza alabilir miyim?
The Florida treaty was signed in February 1819.
- 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
France had signed a secret treaty with Spain.
- Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
- Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Tom was signing autographs in front of the theater.
- Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
Could I get your autograph?
- İmzanızı alabilir miyim?
Would you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?
All you have to do is sign this paper.
- Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
We were tied to our decision because we signed the contract.
- Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
Is Mexico a signatory to the Geneva Convention?
- Meksika, Cenevre Sözleşmesi'nde imza sahibi mi?
We hope the governor signs it.
- Umarız vali onu imzalar.
He signs the most important documents.
- O en önemli dökümanları imzalar.