illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
الإنجليزية - التركية

تعريف illustration search example في الإنجليزية التركية القاموس.

women
kadınlar

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

children
çocuklar

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

women
kadın

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

men
adam

İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar. - Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir. - It is dangerous for children to play in the street.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

men
erkek

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
الإنجليزية - الإنجليزية
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    الواصلة

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    التركية النطق

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    النطق

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
المفضلات