تعريف i̇dea في الإنجليزية التركية القاموس.
- idea
- düşünce
Bu düşünceler anayasada düzenlendi.
- These ideas are embodied in the constitution.
Bu düşünce çok cazip.
- The idea is very attractive.
- idea
- fikir
Aklıma iyi bir fikir geldi.
- A good idea came across my mind.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
- idea
- {i} niyet
Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.
- She has no idea what I intend to do.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
- I intend to hammer this idea into the student's heads.
- idea
- {i} görüş
Görüşleri benimkinden çok farklı.
- His ideas are quite different from mine.
Senin görüşün, iyi bir düşünce gibi geliyor.
- Your opinion sounds like a good idea.
- idea
- {i} amaç
- idea
- {i} plan
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.
Tom'un üniversiteye nereye gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrin yok, değil mi?
- You have no idea where Tom plans to go to college, do you?
- idea
- {i} kanı
- idea
- mülahaza
- idea
- akıl
Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.
- My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
Aslında o akıllıca bir fikir.
- Actually that's a smart idea.
- idea
- düşünü
Onun fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of his idea?
Ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
- I think it's a good idea.
- idea
- zehap
- idea
- ide
Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.
- They lack an ideal, a reason to get up in the morning.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
- A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- idea
- rey
- idea
- tasarı
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
- idea
- kanaat
- idea
- öneri
Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.
- I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
- idea
- idea fixed idea saplantı
- idea
- Hiç bir fikrim yok
Tom'un karısının kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.
- I have no idea who Tom's wife is.
Havuçları sevmediğine dair hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea you didn't like carrots.
- idea
- The idea is that
- idea
- ta savvur
- idea
- I have no idea
- idea
- The very idea! Ne kadar tuhaf !
- idea
- dili ana konu
- idea
- Mesele şudur ki Maksat şundan ibarettir
- idea of
- (Fiili Deyim ) fikir edinmek , fikri olmak
- idea
- nosyon
- ideas
- fikirler
Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
- it is a good idea
- bence iyi fikir
- main idea
- temel fikir
- pitch an idea
- Bir fikri düşünülmesi için sunmak
- produce an idea
- fikir üretmek
- produce an idea
- görüş geliştirmek
- promote one's idea
- fikrini desteklemek
- promote one's idea
- fikrini savunmak
- suggest an idea
- fikir ortaya atmak
- the idea is that
- maksat şundan ibarettir
- entertain an idea
- bir fikir üzerinde düşünüp taşınmak
- fixed idea
- sabit fikir
Böyle bir sabit fikirden kurtulsak iyi olur.
- We had better do away with such a fixed idea.
- plane idea
- düz düşünce
- I have no idea
- Hiçbir fikrim yok
- The very idea!
- Ne kadar tuhaf!
- a idea
- bir fikir
- be seized with an idea
- fikrine kapılmak
- central idea
- anafikir
- clever idea
- zeki fikir
- crazy idea
- çılgın fikir
Bunlar sadece çılgın fikirler.
- These are just crazy ideas.
Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?
- How did you come up with this crazy idea?
- general idea
- genel bir fikir
Tom onlara onun ne istediği ile ilgili genel bir fikir verdi.
- Tom gave them a general idea of what he wanted.
- good idea
- iyi fikir
Tom'un bir sürü iyi fikirleri vardı.
- Tom had a lot of good ideas.
Hiç iyi fikirlerin var mı?
- Have you got any good ideas?
- hammer an idea into s.o.´s head
- bir fikri birinin kafasına sokmak
- have not the least idea
- değil en az bir fikrim yok
- have/has not the foggiest idea
- en ufak bir fikri (bile) olmamak
- having the idea
- fikre kapılmak
- i have not the foggiest idea
- i yok foggiest fikir
- idea movement
- fikir akım
- idea of
- fikrinin
- ideas
- düşünceler
- ideas
- düşüncee
- main idea
- Ana fikir, ana düşünce
- my idea
- benim fikrimdi
- my idea of
- benim fikrinin
- no idea
- Hiçbir fikrim
- not to have faintest idea
- ufak bir fikri olmamak
- obsessed (by an idea, threat, etc)
- (Bir fikir, tehdit, vs takıntılı)
- obsession, fixed idea
- obsesyon, sabit fikir
- pitching an idea
- birden bire bir fikir düşünmek
- rational idea
- akılcı düşünce
- subject, topic, main idea
- Konu, ana konu fikir
- that's the idea, that's right
- bu fikir, bu doğru's
- the idea of it
- (deyim) (What an ıdea! VEYA The ıdea of it!) Olacak iş değil! Akıl kârı değil!
- to defend an idea
- bir fikri savunmak
- what an idea
- (deyim) (What an ıdea! VEYA The ıdea of it!) Olacak iş değil! Akıl kârı değil!
- whats the big idea? are you crazy?
- büyük fikir ne? Delirdin mi?
- with the idea that
- fikri/düşüncesi ile
- word denoting a thing or an idea
- kelime bir şey veya bir fikir ifade eden
- The very idea
- Olacak şey mi?/Olacak şey değil!/Ne biçim şey bu!
- abstract idea
- soyut görüş
- abstract idea
- (Pisikoloji, Ruhbilim) soyut fikir
- arise the idea of
- kanısını uyandırmak
- brilliant idea
- parlak fikir
- came up with the idea
- icat etti
- develop an idea
- fikir geliştirmek
- elementary idea
- (Felsefe) temel düşünce
- fixed idea
- saplantı
- generate an idea
- fikir geliştirmek
- governing idea
- ana fikir
- hammer an idea into
- bir fikri birinin kafasına sokmak
- i have no idea
- Hiçbir fikrim yok. I haven't a penny to my Hiç param yok
- idea
- düşün
Bu adamın ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok.
- I have no idea what that guy is thinking.
Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
- We all consider your idea to be impractical.
- idea generation
- (Ticaret) fikir yaratma
- idea marketing
- (Ticaret) fikir pazarlaması
- key idea
- kilit fikir
- moot an idea
- ortaya bir fikir atmak
- not to have the faintest idea
- en ufak bir fikri olmamak
- root idea
- ana fikir
- sales idea
- (Ticaret) satış fikri
- share idea
- fikir paylaşmak
- shrewd idea
- keskin fikir
- supporting idea
- yardımcı fikir
- toy with an idea
- (deyim) hoslandigi dusunceyi zihninde evirip cevirmek
- what an idea
- ne fikir ama
- what an idea
- (Konuşma Dili) ne tuhaf!
- what an idea
- (Konuşma Dili) amma da fikir ha!
- what is the big idea
- {k} (deyim) butun bunlar ne demek oluyor,ne oluyorsun?