تعريف hukuk في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Hukuk) law
My brother went to the United States to study law.
- Erkek kardeşim hukuk öğrenimi için Amerika'ya gitti.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
- Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- rights
- civil law
The police officer enforces civil law.
- Polis memuru medeni hukuku uygular.
- law " tüze; rights" " haklar; friendship" ahbaplık, dostluk
- friendship
- (Kanun) legal order
- law rights
- (Kanun) legal system
The legal system in the United States is the world's finest.
- ABD'deki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
The legal system in America is the world's finest.
- Amerika'daki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
- right
- juristical
- juristic
- jus
Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
- Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
Tom has just graduated from law school.
- Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu.
- legal
Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
- Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
The legal system in the United States is the world's finest.
- ABD'deki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
- law, jurisprudence
- jurisprudence
- law of
- hukuk danışmanı
- counsel
- hukuk sistemi
- judicial system
- Hukuk mahkemeleri kanunu
- Code of Civil Justice Courts
- hukuk bilgini
- jurist
- hukuk davası
- (Kanun,Ticaret) litigation
- hukuk kuralı
- (Kanun) law
- hukuk bilimi
- (Kanun) legal science
- hukuk danışmanı
- (Kanun) solicitor
- hukuk davası
- (Kanun) action
- hukuk davası
- (Kanun) suit
- hukuk davası
- legal action
- hukuk davası
- (Kanun) law suit
- hukuk davası
- (Kanun) cause
- hukuk davası
- law case
- hukuk davası
- civil law-suit
- hukuk dışı
- (Politika, Siyaset) unlawful
- hukuk fakültesi
- (Kanun) faculty of advocates
- hukuk fakültesi
- (Eğitim) the faculty of law
- hukuk felsefesi
- philosophy of right
- hukuk felsefesi
- (Kanun) law philosophy
- hukuk firmaları
- law firms
- hukuk ilmine ait
- jurisprudential
- hukuk kurultayı
- law congress
- hukuk müşaviri
- (Kanun) chancellor
- hukuk okulları
- law schools
- hukuk raporları
- law reports
- hukuk reformu
- law reform
- hukuk sistemi
- (Kanun) jurisprudence
- hukuk tarihi
- (Kanun) history of law
- hukuk uygulaması
- practice of law
- hukuk uzmanı
- (Kanun) jurist
- hukuk uzmanı
- jurisprudent
- hukuk ve devlet
- law and state
- hukuk ve yasama
- law and legislation
- hukuk danışmanlığı
- legal counsel
- hukuk düzeni
- Law order
- hukuk en
- Most law
- Hukuk Fakültesi
- the Law Faculty
- Hukuk Sözcüsü
- (Hukuk) Advocate General
- hukuk bakımından
- juristically
- hukuk bilgisi
- legal knowledge
- hukuk bilimi
- jurisprudence
- hukuk bölümü
- (Eğitim) department of law
- hukuk bürosu
- law office
He opened a law office in Cincinnati.
- Cincinnati'de bir hukuk bürosu açtı.
He passed the law examination and set up a law office.
- Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.
- hukuk dairesi
- (Kanun) civil chamber
- hukuk dairesi
- (Kanun) civil department
- hukuk danışmanı
- legal advisor
- hukuk danışmanı
- legal adviser
- hukuk danışmanı
- jurisconsult
- hukuk danışmanı
- (Hukuk) juristconsult
- hukuk danışmanı
- law officer
- hukuk davası
- (Hukuk) civil jurisdiction
- hukuk davası
- civil case
- hukuk davası
- civil action
- hukuk davası
- civil suit
- hukuk davası
- civil lawsuit
- hukuk devleti
- constitutional state
- hukuk devleti
- (Hukuk) state of law, rule of law
- hukuk dili
- legalese
- hukuk dili
- (Kanun) legal parlance
- hukuk dilinde
- in legal parlance
- hukuk doktoru
- doctor of law
- hukuk el kitabı
- institutes
- hukuk fakültesi
- law school
Tom made up his mind to go to law school.
- Tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.
Tom has just graduated from law school.
- Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu.
- hukuk genel ilkeleri
- (Hukuk) general principles of law
- hukuk görevlisi
- solicitor
- hukuk hikayeleri
- legal stories
- hukuk ilmi
- jurisprudence
- hukuk kaidesi
- rule of law
- hukuk komitesi
- (Ticaret) law committee
- hukuk kuralı
- (Hukuk) norm
- hukuk mahkemesi
- civil court
- hukuk mahkemesi
- (Kanun) civil tribunal
- hukuk mezunu
- bachelor of law
- hukuk mücadelesi
- legal struggle
- hukuk müşaviri
- legal adviser
- hukuk okumak
- read law
- hukuk okumak
- read for the bar
- hukuk ortaklığı
- law partnership
- hukuk savunucusu
- defender of law
- hukuk sistemindeki saydamlık
- (Hukuk) transparency of the legal system
- hukuk ve ahlak
- law and ethics
- hukuk ve gerçek
- law and fact
- hukuk ve sanat
- law and art
- hukuk yardımı
- legal assistance
- hukuk öğrencisi
- law student
- hukuk şirketi
- law company
- hususi hukuk
- private law
- genel hukuk
- (Kanun) common law
- maddi hukuk
- (Kanun) material law
- mali hukuk
- (Ticaret) fiscal law
- mali hukuk
- (Kanun) financial law
- medeni hukuk
- civil code
- medeni hukuk mahkemesi
- (Kanun) court of common pleas
- mevzu hukuk
- (Kanun) statute law
- objektif hukuk
- (Kanun) law
- sosyal hukuk
- social law
- sosyal hukuk
- social security law
- sosyolojik hukuk
- (Kanun) sociological jurisprudence
- sulh hukuk mahkemesi
- (Kanun) court of peace
- ulusal hukuk
- (Kanun,Politika, Siyaset) national law
- Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
- Association for Defence of the National Rights of Anatolia and Rumelia
- Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri
- (Tarih) Associations for Defence of National Rights
- asliye hukuk mahkemesi
- (Kanun) Court of First Instance
- müdafa-i hukuk cemiyeti
- (Tarih) Association for the Defence of The National Rights Group
- müdafaa i hukuk cemiyeti
- (Tarih) Association for the Defence of The National Rights Group was Association for the Defence of The National Rights Group was a nation-wide organisation
- sulh hukuk mahkemesi
- magistrates
- Avrupa hukuk ortamı
- (Hukuk) European law environment
- Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Dairesi
- (Askeri) Defense Legal Services Agency
- Savunma Bakanlığı Uluslararası Hukuk Çalışmaları Enstitüsü
- (Askeri) Defense Institute of International Legal Studies
- Uluslar arası Hukuk Komisyonu
- (Hukuk) international law commission
- askeri hukuk
- military law
- avrupa hukuk sistemi
- (Kanun) civil law system
- belediye meclisi hukuk danışmanı
- common sergeant
- cinsiyet ve hukuk
- (Kanun) sex and law
- dini hukuk ve mevzuat
- religious law and legislation
- doğal hukuk
- (Hukuk) natural law
- esnek hukuk
- (Hukuk) soft law
- feminist hukuk bilimi
- (Kanun) feminist jurisprudence
- geçmişteki hükümlere dayanan hukuk
- case law
- halk tabakasının temsil ettiği hukuk
- (roma) plebiscite
- hukuklar
- Jura
- ideal hukuk
- ideal law
- ikincil hukuk
- (Hukuk) derived law, secondary law
- iç hukuk
- (Hukuk) municipal law
- karma hukuk
- mixed law
- karşılaştırmalı hukuk
- (Hukuk) comparative law
- kraliyet hukuk görevlisi
- (ıng.) solicitor general
- mahkeme kayıtlarına dayanan hukuk
- judge made law
- medeni hukuk
- civil law
The police officer enforces civil law.
- Polis memuru medeni hukuku uygular.
- medeni hukuk civil law
- (as distinct from criminal law)
- medeni hukuk ile ilgili
- civil
- medeni hukuk çerçevesinde
- (Kanun) civiliter
- meri hukuk
- (Kanun) pozitif law
- meri hukuk
- (Kanun) legislation in force
- meri hukuk
- (Kanun) law in force
- primer hukuk
- (Politika, Siyaset) primary law
- sanat ve hukuk
- (Sanat) art and law
- siyaset ve hukuk
- (Eğitim) politics and law
- sulh hukuk davası
- (Kanun) civil law suit
- sözleşme hükümleri dışında uygulanabilir hukuk kuralları
- (Hukuk) proper law, applicable law
- teknoloji ve hukuk
- technology and law
- türetilmiş hukuk
- (Hukuk) derived law
- tıbbi hukuk ve mevzuat
- medical laws and legislation
- ulus-ötesi hukuk
- (Hukuk) transnational law
- ulusal hukuk
- (Hukuk) domestic law, national law
- uluslar arası hukuk
- (Hukuk) international law
- uluslar arası hukuk benzeri hukuk
- (Hukuk) quasi-international law
- uluslar arası insancıl hukuk
- (Hukuk) international humanitarian law
- uluslar arası özel hukuk
- (Hukuk) international private law
- uluslararası hukuk
- international law
- umumi hukuk
- comon law
- yazılı hukuk
- statute law
- yazılı hukuk
- (Hukuk) written law, statute law, state law
- yazısız hukuk
- unwritten law
- yetkisiz hukuk uygulaması
- unauthorized practice of law
- yönetmelik (hukuk)
- legem