Haberi duysa, şoka girer.
- If he should hear the news, he would be shocked.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
- We all shuddered from the great shock.
Tom'un yanına çömeldiler.
- They crouched down beside Tom.
O, kapının yanında çömeldi.
- She crouched down by the gate.
Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
- Tom looked a little shocked.
Dünkü haber tarafından sarsıldım.
- I was shocked by yesterday's news.
Bu saat darbeye dayanıklı.
- This watch is shock-proof.