Dan swiftly grabbed the pitbull by the neck and threw it off the roof.
- Dan hızla pitbulu boynundan tuttu ve onu çatıdan attı.
The pigeon flew swiftly down to the earth. He was much larger than a turkey.
- Güvercin yeryüzüne hızla uçtu. O bir hindiden çok daha büyüktü.
She was aging quickly.
- O, hızla yaşlanıyordu.
They left their house quickly.
- Onlar hızla evlerini terk ettiler.
I felt my heart beating rapidly.
- Kalbimin hızla çarptığını hissettim.
The announcer can talk rapidly.
- Spiker hızla konuşabilir.
The market for luxury goods is growing fast.
- Lüks ürün pazarı hızla büyüyor.
Koko continued to learn fast.
- Koko, hızla öğrenmeye devam etti.
The birds chirp loudly while flying rapidly.
- Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.
The argument quickly got out of control.
- Tartışma hızla kontrolden çıktı.
They left their house quickly.
- Onlar hızla evlerini terk ettiler.
Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.
- Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor.
Since the student has worked very hard, he is making rapid progress.
- Öğrenci sıkı çalıştığından beri hızla ilerliyor.
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
- Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
- Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
Come on, Arianna, speed up or we'll never get there!
- Haydi Arianna, hızlan, yoksa asla oraya ulaşamayacağız!
In towns, speed is limited to 50 km/h.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
He walked at a quick pace.
- O büyük bir hızla yürüdü.
Tom needs a change of pace.
- Tom'un hız değişikliğine ihtiyacı var.
I can type at a very fast rate.
- Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.
His synchronizing rate left nothing to be desired.
- Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı.
The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
- Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
In the future, humans will use spaceships to travel around the galaxy at speeds faster than light.
- Gelecekte, insanlar ışıktan daha hızlı hızlarda galaksi etrafında seyahat etmek için uzay gemileri kullanacaktır.
A category 5 hurricane can reach speeds of about 155 miles per hour.
- Kategori 5 bir kasırga saatte yaklaşık 155 mil hıza ulaşabilir.
The battle quickly became fierce and bloody.
- Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
Mary hastened back to her room.
- Mary hızla odasına geri döndü.
The mistake hastened his retirement.
- Hata onun emekliliğini hızlandırdı.
On hearing the whistle, they started at full speed.
- Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
He headed for the door at full speed.
- O, son hızla kapıya doğru gitti.