hesaplamalar

listen to the pronunciation of hesaplamalar
التركية - الإنجليزية
calculations

Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus. - Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.

I've made a mistake in my calculations. - Hesaplamalarımda bir hata yaptım.

plural of calculation
hesaplama
{i} calculation

I've been doing some calculations. - Bazı hesaplamalar yapıyorum.

I've made a mistake in my calculations. - Hesaplamalarımda bir hata yaptım.

hesaplama
computation
hesaplama
(Bilgisayar) calculate

Their job is to calculate salaries. - Onların işi maaşları hesaplamak.

I must calculate how much money I'll spend next week. - Gelecek hafta ne kadar para harcayacağımı hesaplamalıyım.

hesaplama
conjecture
hesaplama
compution
hesaplama
(Bilgisayar) accounting
hesaplama
compute

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

The scientists used an IBM mainframe computer to make their calculations. - Bilim adamları hesaplamalarını yapmak için bir IBM ana çerçeve bilgisayarı kullandı.

hesapla
take stock
hesapla
estimate

Isaac Newton was the first person to estimate the mass of the Sun. - İsaac Newton, Güneş'in kütlesini ilk hesaplayan kişiydi.

hesapla
{f} estimated
hesapla
{f} calculating

The first calculating tool of mankind is called an abacus. - İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.

Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted. - Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi.

hesapla
compute

Can you compute the distance of the moon from the earth? - Ayın dünyadan uzaklığını hesaplayabilir misin?

A computer can calculate very rapidly. - Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

hesapla
{f} computing
hesapla
{f} estimating
hesapla
calculate

A computer can calculate very rapidly. - Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth. - Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.

hesaplama
(Bilgisayar) evaluate
hesapla
calculated

He calculated the expenses. - O, giderleri hesapladı.

George calculated the cost of the trip. - George yolculuğun maliyetini hesapladı.

hesaplama
calculation, compution
hesaplama
reckoning
hesaplama
sums
التركية - التركية

تعريف hesaplamalar في التركية التركية القاموس.

hesaplama
Hesaplamak işi