her zamanki gibi

listen to the pronunciation of her zamanki gibi
التركية - الإنجليزية
as usual, as ever as
as usual

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

As usual, Mike was late for the meeting this afternoon. - Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

ordinarily
as always

He was late, as always. - O, her zamanki gibi geç kalmıştı.

Mary, as always, is inimitable! - Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!

usual

They're late, as usual. - Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.

He came late as usual. - O, her zamanki gibi geç geldi.

her zamanki gibi
المفضلات