hazırlanıyor

listen to the pronunciation of hazırlanıyor
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) preparing

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

Meg is preparing breakfast. - Meg kahvaltı hazırlanıyor.

preparing for
hazırla
prepare

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

You should prepare for the worst. - En kötüsü için hazırlanmalısın.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He was in charge of preparing a magazine for publication. - O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.

She is busy preparing for an examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

She prepared the meal in a very short time. - O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.

He prepared his speech very carefully. - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

hazırlanıyor
المفضلات