Tom seems to be preparing for tomorrow's lessons.
- Tom yarınki dersler için hazırlanıyor gibi görünüyor.
My wife and I are preparing to retire.
- Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.
The cook prepares different dishes every day.
- Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
He is busy preparing for the examination.
- O, sınava hazırlanmakla meşgul.
She is busy preparing for the trip.
- O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
- Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
Tom prepared dinner by himself.
- Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.