hazırlanıyor

listen to the pronunciation of hazırlanıyor
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) preparing

Tom seems to be preparing for tomorrow's lessons. - Tom yarınki dersler için hazırlanıyor gibi görünüyor.

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

preparing for
hazırla
prepare

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

He prepared his speech very carefully. - Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He is busy preparing for the examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

She is busy preparing for the trip. - O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake. - Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.

Tom prepared dinner by himself. - Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.