They risked their lives on the dangerous trip.
- Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar.
They expressed satisfaction with their lives.
- Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.
Life is not an exact science, it is an art.
- Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
Products with GMO are dangerous to human life.
- GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.
- Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz.
I'm tired of living this kind of life.
- Ben bu tür bir hayatı yaşamaktan usandım.
It was the greatest experience of my life.
- Bu benim hayatımın en büyük bir deneyimiydi.
Life isn't a problem to be solved, but a reality to be experienced.
- Hayat çözümlenecek bir problem değildir, ama deneyimlenecek bir gerçekliktir.
Communism will never be reached in my lifetime.
- Hayatımda kominizme asla ulaşılmayacak.
When the Moon and Sun are in a perfect line, it is called a total eclipse. These are very rare. Most people only see one in their lifetime.
- Ay ve güneş mükemmel bir çizgi olduğunda buna tam tutulma denir.Bunlar çok nadirdir.Çoğu kişi hayatları boyunca bir tane görür.
Tom has devoted his life to the anti-nuclear-energy movement.
- Tom, anti-nükleer enerji hareketine hayatını adadı.
Tom has devoted his life to the movement against nuclear energy.
- Tom nükleer enerjiye karşı hareket için hayatını adadı.
Unless a nation's existence is in peril, war is murder.
- Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.
The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.
- Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.
With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
It seems like it will take me a while to get accustomed to life here.
- Buradaki hayata alışmak biraz zamanımı alacak gibi görünüyor.
Exercise is vital for a dog.
- Egzersiz, bir köpek için hayatidir.
Health and vitality are important for long life.
- Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
It was a race against the clock to save Fadil's life.
- Fadıl'ın hayatını kurtarmak için zamana karşı bir yarıştı.
Tom's one big ambition in life was to become a race car driver.
- Tom'un hayatta büyük bir tutkusu bir yarış arabası sürücüsü olmaktı.
Health and vitality are important for long life.
- Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
Sami yaşamını yeniden kurmaya çalışıyordu.
- Sami hayatını yeniden inşa etmeye çalışıyordu.
Mars'ta yaşam var mı?
- Mars'ta hayat var mı?