Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
 - Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
 - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
İki pint bir litreye eşittir.
 - Two pints are equal to a quart.
Bir artı iki üçe eşittir.
 - One plus two is equal to three.
Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.
 - In marriage there should be equal give and take.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
 - The property was divided equally among the heirs.
Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.
 - College students should study hard, but equally they should also make time for an active social life.
Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular.
 - They made equally tough demands.
O, görev için yeterli değildir.
 - He is not equal to the task.