hatırla

listen to the pronunciation of hatırla
التركية - الإنجليزية
bear in mind
{f} remembered

I remembered everybody. - Ben herkesi hatırladım.

Tom remembered how beautiful Mary had been when he first met her. - Tom ilk karşılaştığında Mary'nin ne kadar güzel olduğunu hatırladı.

occur to
{f} recall

I can't recall her name at the moment. - Şu anda ismini hatırlayamıyorum.

Tom couldn't recall the details. - Tom detayları hatırlayamadı.

{f} remembering

Tom had trouble remembering what Mary looked like. - Tom Mary'nin nasıl biri olduğunu hatırlamada güçlük çekiyordu.

He's not good at remembering names. - O, isimleri hatırlamada iyi değildir.

remember

I can remember the warmth of her hands. - Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.

She may not remember me, but I do remember her. - O beni hatırlamayabilir ama ben onu hatırlarım.

recollect

It is just my recollection that there remained no more than 20 people in the village. - Hatırladığım kadarıyla köyde yirmi kişi kaldı.

I have no recollection of seeing the man. - Adamı gördüğümü hatırlamıyorum.

hatırlamak
recall
hatırlamak
remember

It's easy to remember. - Bunu hatırlamak kolay.

His name is very difficult to remember. - Onun adını hatırlamak çok zordur.

hatırlamak
{f} recollect
hatırlamak
to remember, to recollect, to recall, to think of sth
hatırlamak
occur to
beni hatırla
remember me
hatırlamak
think back on
hatırlamak
bring to mind
hatırlamak
bear in mind
hatırlamak
come to mind
hatırlamak
reminisce about
hatırlamak
call to mind
hatırlamak
look back
hatırlamak
think of
hatırlamak
recast
hatırlamak
coming back
hatırlamak
recall to
hatırlamak
think
hatırlamak
to recall
hatırlamak
recapture
hatırlamak
recur
hatırlamak
to remember, recall, recollect
hatırlamak
call up
التركية - التركية

تعريف hatırla في التركية التركية القاموس.

Hatırlamak
çıkarmak
Hatırlamak
bulmak
Hatırlamak
anımsamak
Hatırlamak
tahattur etmek
Hatırlamak
(Osmanlı Dönemi) TAHATTUR
hatırlamak
Bilinip unutulan bir şeyi akla getirmek, anımsamak
hatırlamak
Bilinip unutulan bir şeyi akla getirmek, anımsamak: "Ben daha ona sual sormadan her şeyi hatırlamıştım."- S. F. Abasıyanık