ألمانية - التركية
تعريف hassen في ألمانية التركية القاموس.
- v. 'hasın nefret etmek
- {'hasın} nefret etmek
الإنجليزية - التركية
تعريف hassen في الإنجليزية التركية القاموس.
- hate
- nefret etmek
Kimse benim ülkemden nefret etmek istemez.
-Nobody wants to hate my country.
Hiç kimse ülkemden nefret etmek istemedi.
-Nobody wanted to hate my country.
- hate
- {i} nefret
Jack Dorsey benden nefret ediyor.
-Jack Dorsey hates me.
O, kocasından nefret etti.
-She hated her husband.
- hate
- nefret duymak
- hate
- {i} kin
- hate
- {f} nefret et
O, kocasından nefret etti.
-She hated her husband.
O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
-She bought him a sweater, but he hated the color.
- hate
- beğenmemek
- hate
- hoşlanmamak
- hate
- {f} sevmemek
- to hate
- nefret etmek
- hate
- bir kimseye düşman olmak
- hate
- {i} iğrenme
- hate
- {f} kin beslemek
- hate
- {f} istememek
- hate
- {f} iğrenmek
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف hassen في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- to abhor
- to hate
- to detest
- hate
- hassen (Jägersprache)
- to make a swoop on your quarry
- hassen (Jägersprache)
- to swoop/stoop on your prey
- es hassen, etwas zu tun
- to resent doing something
- etw. wie die Pest hassen
- to hate something like poison
- jdn./etw. zutiefst hassen
- to deeply/heartily/intensely dislike somebody/sth