Almanya'da yine kar yağdı. Maalesef tavşanımız kaza geçirdi. O yüzden teslimat biraz gecikerek daha sonra gönderilecektir. Yine de mutlu Paskalyalar!
- In Deutschland hat es schon wieder geschneit. Leider hatte unser Hase einen Unfall. Die Lieferung wird sich daher etwas verzögern. Trotzdem frohe Ostern!
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
- Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
- I really do, replied the little black rabbit.
Bahçede tavşan koşuyor.
- The hare is running in the garden.
O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
- He runs with the hare and hunts with the hounds.
Hares have long ears.
- Hasen haben lange Ohren.
Hare and Hedgehog began their footrace.
- Hase und Igel begannen ihren Wettlauf.