التركية - الإنجليزية
تعريف hariciler في التركية الإنجليزية القاموس.
- of external
- harici
- external
His injuries are all external.
-Onun yaralarının hepsi haricidir.
Save it on the external hard drive.
-Onu harici hard diskte sakla.
- harici
- exogenous
- harici
- (Bilgisayar) auxiliary
- harici
- out
The house was cleaned inside and out.
-Ev dahili ve harici temizlendi.
- harici
- extrinsic
- harici
- exterior
- harici
- exoteric
- harici
- outer
- harici
- exo-
- harici
- external to
- harici
- outside
- harici
- external, exterior, outside, outer; foreign
- harici
- outdoor
- harici
- external, exterior
- harici
- outward
- harici
- adventitious
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hariciler في التركية التركية القاموس.
- HARİCÎ
- (Osmanlı Dönemi) Dışarıya âit olan. İçeriye âit olmayan. Dış ile alâkalı. Ecnebiye âit
- HARİCÎ
- (Osmanlı Dönemi) Seyyid olmadığı halde seyyidlik iddia eden
- HARİCÎ
- (Osmanlı Dönemi) Zorba ve âsi olan
- HARİCÎ
- (Osmanlı Dönemi) Vaktiyle Hazret-i Ali Kerremallâhü veche'ye âsi olan fırka-i dâlle ashabından herbiri. Bak: Havaric Vak'ası
- harici
- Dışla ilgili, dıştan olan
- harici
- (Osmanlı Dönemi) dışa âit, bilgi dışı
- harici
- Dışla ilgili, dıştan olan: "İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır."- Atatürk
المصطلحات ذات الصلة
hariciler
الواصلة
ha·ri·ci·lerResimler
المفضلات