I have to reduce my expenses this month.
- Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
We must cut down our expenses.
- Harcamalarımızı kısmalıyız.
They will need to reduce their expenditures.
- Onların harcamalarını azaltmaları gerekecek.
Klava cuts her expenditures.
- Klava harcamalarını kesiyor.
We reduced our spending during the recession.
- Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
You should travel while you're young instead of spending time in front of the computer.
- Gençken bilgisayarın önünde zaman harcamak yerine seyahat etmelisin.
I have to reduce my expenses this month.
- Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.
- Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
The budget does not allow for this expenditure.
- Bütçe bu harcamalar için izin vermez.
Expenditures must be reduced.
- Harcamalar düşürülmelidir.
We reduced our spending during the recession.
- Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
- Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
- Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
They spent six months building the house.
- Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
Many years have been spent in building the tower.
- Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
Expenditures must be reduced.
- Harcamalar düşürülmelidir.
The energy expended in a fight should be saved.
- Bir kavgada harcanan enerji tasarruf edilmelidir.