التركية - الإنجليزية
تعريف hamurdan في التركية الإنجليزية القاموس.
- of dough
- hamur
- paste
- hamur
- dough
Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.
-Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
I rolled the dough to make some cookies.
-Biraz kurabiye yapmak için hamur açtı.
- hamur
- leaven
- hamur
- dough, paste; paper pulp; (kâğıt) quality; essence, nature
- hamur
- {i} clay
- hamur
- pulp
- hamur
- pastry
Sami had a pastry blog.
-Sami'nin bir hamur işi bloğu vardı.
- hamur
- (Spor) came
- hamur
- batter
Did you sift the flour before you made the cookie batter?
-Kurabiye hamuru yapmadan önce unu eledin mi?
- hamur
- (a person's) essential nature, stuff
- hamur
- clay (ready to be formed by a potter)
- hamur
- stuff
- hamur
- dough, paste
- hamur
- half-cooked (bread, cake, etc.)
- hamur
- grade, quality (of paper)
- hamur
- groundmass
- mayalı hamurdan pasta
- yeast cake
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hamurdan في التركية التركية القاموس.
- Hamur
- (Osmanlı Dönemi) HAMÎR
- Hamur
- (Osmanlı Dönemi) TAH
- hamur
- İyi pişmemiş
- hamur
- Öz, asıl, maya
- hamur
- (kâğıt için), Nitelik, tür
- hamur
- Nitelik, tür
- hamur
- Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu
- hamur
- Nitelik, tür (kâğıt). İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri). Öz, asıl, maya
المصطلحات ذات الصلة
hamurdan
الواصلة
ha·mur·danResimler
السابق
المفضلات