One link broken, the whole chain is broken.
- Halkanın biri kopuksa, tüm zincir kopuktur.
The chain is no stronger than its weakest link.
- Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
There's a crop circle in the field.
- Tarlada ekinlerden bir halka var.
Tom wasn't wearing a wedding ring, but Mary noticed a white circle on his ring finger.
- Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
I'll take onion rings instead of fries.
- Patates kızartması yerine soğan halkaları alacağım.
What do you think of Tom's nose ring?
- Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun?
Tom has dark circles under his eyes.
- Tom'un gözlerinin altında koyu renkli halkalar vardır.
The sheep is white with black rings around her eyes.
- Koyun gözlerinin etrafında siyah halkaları olan beyaz bir koyun.