hırsın

listen to the pronunciation of hırsın
التركية - الإنجليزية

تعريف hırsın في التركية الإنجليزية القاموس.

hırs
greed

Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla. - Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.

The earth can satisfy our needs but not our greed. - Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.

hırs
passion

We defy our foes, for our passion makes us strong! - Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!

I'm passionate about my job. - Ben işim hakkında hırslıyım.

hırs
{i} ambition

Mary wanted to marry a man with ambition. - Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.

He fell a victim to his own ambition. - Kendi hırsının kurbanı oldu.

hırs
{i} desire
hırs
{i} mettle
hırs
lust
hırs
rage
hırs
mammon
hırs
rapaciousness
hırs
avidity
hırs
{i} anger
hırs
greediness
hırs
avarice
hırs
cupidity
hırs
passion, ambition, avarice, greed; fury, anger, rage
hırs
glow
hırs
voracity
hırs
rapacity
hırs
fire
hırs
forwardness
hırs
powerful desire (to attain a particular end), ambition
hırs
avid

She is an avid reader. - O hırslı bir okuyucu.

Tom is an avid art collector. - Tom hırslı bir sanat kolleksiyoncusu.

التركية - التركية

تعريف hırsın في التركية التركية القاموس.

HIRS
(Osmanlı Dönemi) Saklamak
Hırs
(Osmanlı Dönemi) KELB
Hırs
(Osmanlı Dönemi) ŞEAF
Hırs
(Osmanlı Dönemi) HELA'
hırs
Ayı
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku
hırs
Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. Öfke, kızgınlık: "Hırsımdan bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün diye bağırdım."- H. C. Yalçın
hırs
Öfke, kızgınlık