Tom didn't feel like playing golf.
- Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf.
- Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
Tom found a place where he could play golf for free.
- Tom ücretsiz golf oynayabileceği bir yer buldu.
She doesn't know how to play golf.
- O, nasıl golf oynanacağını bilmiyor.