الإنجليزية - التركية
تعريف given in exchange for money في الإنجليزية التركية القاموس.
- in exchange for
- karşılık olarak
- sold
- tükenmek
- in exchange for
- -e karşılığında
- in exchange for
- -e bedel
- in exchange for
- -e karşılık
- sold
- gitmek
Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
-I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
- sold
- satılmak
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
-Salt is sold by weight.
Tereyağı pound ile satılmaktadır.
-Butter is sold by the pound.
- sold
- satılan
Montmartre satılan karikatürler iyi kalitededir.
-The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality.
Japonya'da satılan otomobillerin yüzde 90'dan fazlası Japon'dur.
-More than 90 percent of cars sold in Japan are Japanese.
- in exchange for
- karşılığında
- sold
- {f} sat
Evi avantajlı şekilde sattım.
-I sold the house to advantage.
Bu ilaç, halen eczanelerde satılmamaktadır.
-This medicine is still not sold in pharmacies.
- in exchange for
- bedel olarak
- sold
- f., bak. sell
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف given in exchange for money في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} sold
- in exchange for
- as a substitute for, in place of, for
المصطلحات ذات الصلة
given in exchange for money
الواصلة
giv·en in ex·change for mon·eyالتركية النطق
gîvın în îksçeync fôr mʌniالنطق
/ˈgəvən ən əksˈʧānʤ ˈfôr ˈmənē/ /ˈɡɪvən ɪn ɪksˈʧeɪnʤ ˈfɔːr ˈmʌniː/
Resimler
السابق
المفضلات