gesperrt

listen to the pronunciation of gesperrt
ألمانية - التركية
bloke
الإنجليزية - التركية

تعريف gesperrt في الإنجليزية التركية القاموس.

closed
kapalı

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun? - Can you walk with your eyes closed?

banned
yasaklı
closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Tatoeba Noel için kapatıldı. - Tatoeba was closed for Christmas.

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

closed
yumulu
disabled
sakatlar
disabled
erksiz
barricaded
{f} barikat kur
closed
{f} kapat

Onlar beşte dükkânı kapattı. - They closed the shop at five.

O, onun söylediğine kulaklarını kapattı. - She closed her ears to what he was saying.

disabled
(the ile) sakatlar
banned
yasakla

Sigara satışı yasaklanmalıdır. - The sale of cigarettes should be banned.

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

banned
yasaklanmış

Kaiforniyadaki restoranlarda sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in restaurants in California.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

closed
{s} kapanmış

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

closed
{s} kapatılmış

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

disabled
{f} etkisiz kıl: adj.etkisiz kılınmış