الإنجليزية - التركية
تعريف gesäumt في الإنجليزية التركية القاموس.
- seamy
- {s} ahlaksız, aşağılık, çirkin
- seamy
- the seamy side of life hayatın güçlüklerle dolu tarafı
- bordered
- sınırlanmış
Yol çitlerle sınırlanmıştır.
-The path is bordered with hedges.
Meksika kuzeyde Abd tarafından sınırlanmıştır.
-Mexico is bordered on the north by the United States.
- bordered
- sınırlandırılmış
- edged
- ağızlı
- bordered
- {f} sınırlandır
- seamy
- çirkin
Her şey için bir çirkin taraf vardır.
-There is a seamy side to everything.
- bordered
- sinirlandir
- edged
- kenarlı
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
-A sharp tongue is the only edged tool that grows keener with constant use.
- edged
- {s} keskin
Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.
-A sharp tongue is the only edged tool that grows keener with constant use.
- edged
- {s} uçlu
- edged
- {s} sivri
- seamy
- (sıfat) dikişli, façalı, façası bozuk, çirkin, kötü
- seamy
- {s} dikişli
- seamy
- biçimsiz
- seamy
- {s} façalı
- seamy
- çirkin görünüşlü
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف gesäumt في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- hemmed
- edged
- bordered
- procrastinated
- seamed
- welted
- seamy
- mit Säulen gesäumt
- columned
- nicht gesäumt
- unhemmed
- von Bäumen gesäumt
- tree-lined
المصطلحات ذات الصلة
gesäumt
Resimler
السابق
المفضلات