Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
- Japan's consumption of rice is decreasing.
Satışlarımız azalıyor.
- Our sales are decreasing.
Buz üzerinde düşmek incitir.
- Falling on ice hurts.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür.
- The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.
Tom düşen kar tanelerine baktı.
- Tom looked at the snowflakes falling.
Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
- The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.
Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.
- Tom looked at the snow falling inside the snow globe.