gerechtfertigt

listen to the pronunciation of gerechtfertigt
الإنجليزية - التركية

تعريف gerechtfertigt في الإنجليزية التركية القاموس.

deserved
hak edilmiş
deserved
hak kazanmış
justified
(Bilgisayar) iki yana
justified
(Bilgisayar) dayalı
justified
(Bilgisayar) iki yana yasla
justified
(Bilgisayar) iki yana yaslı
justified
(Bilgisayar) yaslanmış
justified
(Bilgisayar) iki yandan
justifiable
savunulabilir
justifiable
doğruluğu ispat edilebilir
deserved
hak et(mek)
deserved
hak et

Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti. - Tom felt that he deserved an explanation.

Onun suçu ölüm cezasını hak etti. - His crime deserved the death penalty.

justifiable
{s} hak verilebilir
justifiable
{s} mazur görülebilir
justifiable
{s} haklı çıkarılabilir
justified
açıkla
justified
açıklayıcı
ألمانية - الإنجليزية
justifiable
warranted
warrantable
justified
righteous
deserved
sachlich gerechtfertigt
self-justifying