Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
- The prisoner asked to be released early.
Tom hâlâ bir tutuklu.
- Tom is still a prisoner.
Sen burada tutsak değilsin.
- You're not a prisoner here.
Tutsak zincirle bağlıydı.
- The prisoner is in chains.
Tom bir yerde esir tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
- Tom was a prisoner of war for three years.
Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- He ordered them to release the prisoners.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
- The prison guard made every prisoner write a novel.
O bir hükümlüye işkence etti.
- He tortured a prisoner.