gedämpft

listen to the pronunciation of gedämpft
ألمانية - التركية
buğuda pişirilmiş; (ses, ışık) kısık¡
buğulanmış
الإنجليزية - التركية

تعريف gedämpft في الإنجليزية التركية القاموس.

cautious
{s} ihtiyatlı

Biz yeterince ihtiyatlı değildik. - We weren't cautious enough.

O son derece ihtiyatlı. - She's extremely cautious.

cautious
{s} tedbirli

Çok tedbirli olduğumu düşünüyor musun? - Do you think I'm being too cautious?

Biz sadece tedbirli davranıyoruz. - We're just being cautious.

absorbed
{s} tüm dikkatini bir şeye vermiş
cautious
müdebbir
absorbed
{f} em
cautious
dikkatli

Tom dikkatli bir şekilde taşındı. - Tom moved cautiously.

Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli. - As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.

cautious
önemli
cautious
sakıngan

Yeni bir şey denemeyecek kadar sakıngan. - He is too cautious to try anything new.

absorbed
{s} dikkatini vermiş
absorbed
(Kanun) mahsup edilmiş
absorbed
absorbe
absorbed
(Kanun) belertilmiş
absorbed
{s} dalmış

Tamamen işine dalmıştı. - He was completely absorbed in his work.

Dergiyi okumaya dalmıştı. - She was absorbed in reading the magazine.

absorbed
emilmiş
cautious
{s} sakınan
cautious
cautiously ihtiyatla cautiousness ihtiyatlılık