The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Chromium is a transition element.
- Krom bir geçiş elementidir.
A car lying on its side blocked the passage.
- Yan yatan bir araç geçişi engelledi.
The minority party made a last-ditch effort to block passage of the bills.
- Azınlık partisi, faturaların geçişini engellemek için son çabayı sarfetti.
I am used to hearing the train pass by my house.
- Trenin evimin yanından geçişini duymaya alışkınım.
I have two passes to the game.
- Oyuna iki geçişim var.
The DJ transitioned between two songs.
- DJ iki şarkı arasında geçiş yaptı.
Chromium is a transition element.
- Krom bir geçiş elementidir.
I saw her crossing the street.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.
The border crossing was crowded with people, many of whom were refugees.
- Sınır geçişi insanlarla doluydu, onların çoğu mültecilerdi.