geärgert

listen to the pronunciation of geärgert
ألمانية - التركية

تعريف geärgert في ألمانية التركية القاموس.

geargert
tedirgin
الإنجليزية - التركية

تعريف geärgert في الإنجليزية التركية القاموس.

annoyed
{s} kızgın

Tom bile kızgın görünüyordu. - Even Tom looked annoyed.

Tom biraz kızgın görünüyordu. - Tom looked a little annoyed.

annoyed
{s} rahatsız olmuş

Tom, Mary'nin rahatsız olmuş göründüğünü düşündüğünü söyledi. - Tom said he thought Mary looked annoyed.

Tom rahatsız olmuş görünüyor. - Tom seems to be annoyed.

annoyed
içerlemek
irritated
öfkeli

Tom öfkeli görünüyordu. - Tom looked irritated.

irritated
asabileşmek
chagrined
üzgün
irritated
{f} sinirlendir

O, ses tarafından sinirlendirildi. - He was irritated by the sound.

Tom sinirlendirilmemeye çalıştı. - Tom tried not to be irritated.

annoyed
sinirlendi

Tom bana çok sinirlendi. - Tom is very annoyed with me.

Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti. - The child annoyed her with questions.

irritated
sınırlı
aggravated
fenalaşmış
annoyed
sinirlen

Son zamanlarda söylediği en ufak şeye bile sinirlenir oldum. - Recently I get annoyed at the slightest thing he says.

O unutkan oldu, bu onu şiddetle sinirlendirdi. - He became forgetful, which annoyed him intensely.

annoyed
{s} sinirlenmiş

O bekletildiği için sinirlenmişti. - She was annoyed because she had been kept waiting.

Onun yüzüne bakarak onun sinirlenmiş olduğunu söyleyebilirsin. - Looking at his face, you could tell that he was annoyed.

chagrined
kırgın
deviled
(sıfat) baharatlı ve acılı
deviled
{s} baharatlı ve acılı
irritated
{s} tedirgin

Tom Mary'nin tedirgin olduğunu söyledi. - Tom said Mary was irritated.

Tom Mary'nin sessizliğinden tedirgin oldu. - Tom became irritated by Mary's silence.

irritated
(sıfat) tedirgin