garantisiz

listen to the pronunciation of garantisiz
التركية - الإنجليزية
non guaranted
garanti
guarantee

Their company guarantee is for thirty days. - Onların şirket garantisi otuz gündür.

He guaranteed his slaves' freedom. - O, kölelerinin özgürlüğünü garantiledi.

garanti
warrant

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

This car has a good warranty. - Bu arabanın iyi bir garantisi var.

garanti
guaranty
garantisiz satış
nonwarranty
garanti
surety
garanti
(Ticaret) aval
garanti
(Ticaret) hedging
garanti
warrantee
garanti
assurance
garanti
(Ticaret) stipulation
garanti
undertaking
garanti
warranty

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.

garanti
safe guard
garanti
cinch
garanti
bound to
garanti
guaranteed

Equality is guaranteed by the Constitution. - Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.

Freedom of thought is guaranteed by the constitution. - Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.

garanti
be guaranteed
garanti
guarantees

A firewall guarantees your security on the internet. - Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products. - Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder.

garanti
guarantied
garanti
(Konuşma Dili) sure, certain; certainly, without doubt
garanti
(Hukuk) guarantee, warranty
garanti
in the bag
garanti
guaranty, guarantee
garanti
guaranty, guarantee, warranty, surety
التركية - التركية
Garantisi olmayan, güvencesiz
garanti
Kesinlikle, kesin olarak, ne olursa olsun
garanti
Güvence, inanca, teminat
garanti
Güvence, inanca, teminat: "Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu."- T. Buğra