Rich people show off with their expensive watches.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle gösteriş yaparlar.
Layla loved to show off.
- Leyla gösteriş yapmayı severdi.
She wears vanity glasses.
- O gösteriş gözlükleri takıyor.
This showy dress isn't appropriate for me.
- Bu gösterişli elbise benim için uygun değil.
He's just showing off in front of the girls.
- O sadece kızların önünde gösteriş yapıyor.
Now's not the time to be showing off!
- Şimdi gösteriş yapma zamanı değil.
Tom must've been showing off.
- Tom gösteriş yapıyor olmalı.
Tom doesn't flaunt his wealth.
- Tom servetiyle gösteriş yapmaz.
Layla didn't like to show off.
- Leyla gösteriş yapmaktan hoşlanmadı.
I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
Oh! Show it to me please.
- Ah! Onu bana göster lütfen.
Will you show me the picture?
- Bana resmi gösterir misin?
Will you show me the way to the bank?
- Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?
Jim makes a point of jogging three miles every day.
- Jim günde üç mil koşmaya özen gösterir.
She pointed her finger at him accusingly.
- O, suçlarcasına parmağını ona gösterdi.
Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
- Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
Yes, you can indicate everything you see.
- Evet, gördüğünüz her şeyi gösterebilirsiniz.
The red traffic light indicates stop.
- Kırmızı trafik ışığı dur gösterir.
This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
- Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.
- Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
The red flag indicated the presence of danger.
- Kırmızı bayrak tehlikenin varlığını gösterdi.
I went in the direction my friend indicated.
- Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
She displayed her talents.
- O, yeteneklerini gösterdi.
If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you.
- Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
The teenager is showing off his new car.
- Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
The movie K-9 is showing.
- K -9 film gösterimde.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
There is no sign indicating that this is a meeting room.
- Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
African Americans demonstrated for civil rights.
- Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
Tom demonstrated how to core an apple.
- Tom elmanın göbeğini nasıl çıkaracağını gösterdi.
Do you have any tickets for today's performance?
- Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
There were no tickets available for Friday's performance.
- Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
These letters reveal her to be an honest lady.
- Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.