Tom is willing to negotiate.
- Tom görüşmek için istekli.
Tom doesn't want to negotiate.
- Tom görüşmek istemiyor.
It's necessary to discuss the problem without delay.
- Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
If you want to discuss the situation, please let us know.
- Durumu görüşmek istiyorsanız, lütfen bize bildirin.
I look forward to meeting you again soon.
- Ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.
It's Tom I want to meet.
- Görüşmek istediğim Tom'dur.
I'd like to interview Tom.
- Tom'la görüşmek istiyorum.
I'd like to interview him.
- Onunla görüşmek istiyorum.
I want to see your mother.
- Annenle görüşmek istiyorum.
I'd like to see a doctor.
- Bir doktorla görüşmek istiyorum.
We want to talk to you.
- Biz seninle görüşmek istiyoruz.