Halloween was brought to North America by immigrants from Europe who would celebrate the harvest around a bonfire, share ghost stories, sing, and tell fortunes.
- Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.
Poor Japanese immigrants were willing to work for low pay.
- Fakir Japon göçmenler düşük ücretle çalışmaya istekliydiler.
Many migrants travel from Greece, through the Balkans, to Western Europe.
- Birçok göçmen Balkanlar üzerinden Yunanistan'dan Batı Avrupa'ya seyahat ediyor.
Thousands of migrants try to cross the Mediterranean every month to reach Europe.
- Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
The settlers learned that the land in the valley was fertile.
- Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.
The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.
- Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
First the emigrants, then you. Solidarity is our response to social cannibalism.
- Önce göçmenler, sonra siz. Dayanışma sosyal yamyamlık için bizim cevabımızdır.
According to a survey done by the UN in 2015, Russia is one of the few countries that has a large number of both immigrants and emigrants.
- BM'nin 2015 yılında yaptığı bir ankete göre Rusya, çok sayıda göçmen ve göç veren az sayıda ülkelerden biridir.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.