التركية - الإنجليزية
تعريف futbolun في التركية الإنجليزية القاموس.
- futbol
- soccer
I play soccer every day.
-Her gün futbol oynarım.
She will play soccer tomorrow.
-O yarın futbol oynayacak.
- futbol
- football
Football is the most known sport in the world.
-Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
Carlos Queiroz was fired by the Portuguese Football Federation.
-Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.
- futbol
- footer
- futbol
- football game
- futbol
- volley
- futbol
- sideline
- futbol
- association football
- futbol
- football, soccer
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف futbolun في التركية التركية القاموس.
- Futbol
- ayak topu
- futbol
- Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu
- futbol
- Topu, kafa veya ayak vuruşları ile karşı kaleye sokma kuralına dayanan ve on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayak topu: "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım."- S. F. Abasıyanık
المصطلحات ذات الصلة
futbolun
الواصلة
fut·bo·lunResimler
المفضلات