flüchtling

listen to the pronunciation of flüchtling
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف flüchtling في الإنجليزية التركية القاموس.

refugee
mülteci

Mülteciler köprünün altında saklandı. - Refugees hid under the bridge.

O kamptaki mülteciler bir aydır kıt kanaat geçinmektedirler. - The refugees in that camp have been living from hand to mouth for a month.

refugee
(Askeri) MÜLTECİ: Gerçek veya hayali bir tehlike sezintisiyle, kurtuluşu başka yerde aramak üzere, anayurdundan kaçmış sivil şahıs. Ayrıca bakınız: "displaced rersons", "evacuee" ve "expellee"
refugee
mübadil
escapee
kaçak
escapee
kaçan kimse
escapee
{i} firari
escapee
(Askeri) ESARET KAÇAĞI: Fiilen düşman eline düştükten sonra kendisini kurtarmayı başaran bir kişi. Ayrıca bakınız: "evasion and escape"
refugee
{i} muhacir
refugee
sığınık
refugee
{i} sığınan kimse
refugee
diğer bir memlekete kaçıp sığınan kimse