تعريف flört etme في التركية الإنجليزية القاموس.
- flirting
Tom began flirting with Mary.
- Tom Mary ile flört etmeye başladı.
Stop flirting with my sister.
- Kız kardeşimle flört etmeyi bırak.
- flirtation
- dating
After eight months passed and his broken heart healed, George eventually started dating girls again.
- Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
- Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- flört etmek
- flirt
I can't help it if girls want to flirt with me.
- Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- flört etmek
- go out
Would you like to go out with me?
- Benimle flört etmek ister misin?
- flört etmek
- spoon
- flört etmek
- (Argo) chat up
- flört etmek
- go out with
Would you like to go out with me?
- Benimle flört etmek ister misin?
- flört et
- double date
- flört et
- {f} flirting
Tom thought I was flirting with him.
- Tom onunla flört ettiğimi düşünüyordu.
Tom didn't notice that Mary was flirting with him.
- Tom Mary'nin onunla flört ettiğini fark etmedi.
- flört et
- {f} flirt
I'm not flirting with you!
- Seninle flört etmiyorum!
Tom flirted with Mary.
- Tom Mary ile flört etti.
- flört etmek
- date
Sami wanted to date Layla.
- Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- flört etmek
- make love to
- flört etmek
- go together
- flört etmek
- to flirt
I can't help it if girls want to flirt with me.
- Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.
- flört etmek
- philander
- flört etmek
- walk out with
- flört etmek
- keep company with
- flört etmek
- to flirt, to date
- flört etmek
- go with
