Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
İş henüz bitmiş değil.
- The work is not finished yet.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Ben yemeği tamamen bitirmedim.
- I haven't quite finished eating.
İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı.
- My work was already finished on January 15th.
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı.
- The work was completed in under half an hour.
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I finished writing the report.
Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
- I completed the university course comfortably.
Tom misyonunu tamamladı.
- Tom completed the mission.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?
Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
- Have you finished packing yet?